9 Aralık 2014 Salı

İkisi Zenci Olmak Üzere Özürlü ve Bu Spastik Dünyadan Bıkıp Herkese Nazik Davranan Yedi Lezbiyen

Merhaba bugün kardeşimle gecelik film izleme ritüelimizde en sevdiğim filmlerden biri olan Seven Psychopaths  vardı. Malesef filmi daha önce izlediğim için biraz üzüldüm çünkü o kadar güzel ve eğlenceli bir film ki keşke hafızamdan silseler de yine aynı mutlulukla izlesem.



Her neyse bu harika filmin imdb puanı 7.2 buradan ne anlıyoruz? imdb kullanıcılarının filmlerden anlamayan birer gavat olduğunu anlıyoruz. Kusura bakmayın ağzımı bozmuş olabilirim fakat bu film hakkında klişe diyen birkaç kişi olmuştu belki de bu imdb kullanıcıları da bu insanlardan biridir. Fakat siz napıyorsunuz? Bu yorumlara aldırmadan filmin klişeleri önüne alarak güzelce ilerlemesini izliyor ve Sam Rockwell'e hayran kalıyorsunuz.



Filmin başrolünde Colin Farrell ve kaşları olsa da filmi güzel yapan oyuncu tabi ki de Sam Rockwell. Bu adam kadar harika birisinin bu kadar underrated kalması beni üzüyor, bazı geceler bu yüzden ağladığım bile oluyor fakat sonra sevinip "olsun gamze hiç değilse diğer aktörler gibi çıldırmış fangirlleri yok" deyip kendimi teselli ediyorum. Gerçekten de arkadaşlar bir aktörün tek çılgın fangirlü olmanın verdiği zevk bilardoda bile yok.

çok sevimli değil mi

Filmimizin ana karakteri Marty, İrlandalı bir yazar ve sürekli içki içiyor. Zaten filmde en çok bahsedilen konu da bu. İnsanlar ölüyor, kuşlar yerine havada kurşunlar uçuyor ama karakterlerin tek hassaslık gösterdiği konu alkollüyken araba kullanmak oluyor. Tabi ki bu da filmin kendine has mizahını gözler önüne seriyor ama buna bile saçma diyen insanlar oluyor. Keşke hiç film izlemese bu insanlar.

keşke herkesin böyle bir arkadaşı olsa

ne güzel de eğleniyorlar

Billy ise Marty'nin en yakın arkadaşı. Keşke herkesin böyle bir arkadaşı olsa dedirtiyor. Hem eğlenceli hem arkadaşlarına gönülden bağlı hem de onlara işlerinde yardımcı oluyor. Ama tabi ki değeri bilinmiyor. En azından filmin başlarında.



Billy'nin iş arkadaşı Hans ise dünyanın en klas adamı Christopher Walken tarafından canlandırılıyor. Boyun bağına kurban olduğum bu adam gerçekten o kadar harika ki keşke karşımda olsa da iki muhabbet çevirsek sonra da sarılsam diyorum ama kendisine sarılsam büyük ihtimalle beni döver.



Filmin kötü adamı Charlie'yi ise yine dünya harikası insan diye adlandıracağımız birisi Woody Harrelson oynuyor ki kendisi oynadığı her karakteri sevdirdiği için Charlie'yi de hemen seviyoruz.



Açıkçası filmde en hoşlandığım kısım -gerçi her yerini sevdim tabi ama- vietnamlı psikopatın hikayesinin bağlanışı oldu. Martin McDonagh gerçekten harika birisi keşke daha çok film çekse de izlesek.


Evet moda blogu diye başlayan bu rezil blogda en sevdiğim filmlerden bahsetmemin hiçbir mantıklı açıklaması yok ama olsun. Şahsen filmin psikopatlı başlayıp sonra gerçek hayata bağlanan yapısını çok beğendim. Keşke her klişe film böyle olsa ama biraz daha güzel kadın karakterleri olsa gerçekten böyle harika suçlu ve komik insan hikayeleri izlemeyi çok seviyorum ama hepsinde başroller erkek. Kadınlar hep ikinci planda oluyor. Hollywood uyuma kadınları da gör diye kampanya başlatıcam en sonunda.

sam rockwelldan bir kez daha bahsedeyim

Filmle ilgili çok önemli not: Filmin başında Michael Pitt'i görüp heyecanlanmayın yoksa benim gibi üzülürsünüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder